Vudu (Voodoo)- Ölüm Törenleri
Voodoo, monoteistik ve büyüsel bir animizm türüdür. Afrika’nın Benin Cumhuriyeti’nin etnik dillerinden “Fon Dili’nin” kurallarına göre düzenlemiş bir sözcüktür. Voo, ‘İçe Bakış’, Doo ise ‘Bilinmeyen’ anlamına gelir. Bu dinde, her şeyin temelinde ruh vardır, fakat başka âlemlerde yaşarlar. Bu âlemlerin bütününe “Ginen” denir.
Voodooistlerin Önemli Tanrıları:
Gueda : Ölüm ve büyü tanrısı.
Ogum : Demir ve savaş tanrısı.
İfa : Kutsal ruh.
Yemanja : Deniz tanrıçası.
Olukun : Denizlerinin,bilinçaltının tanrısı.
Oya : Öte alemin tanrıçası.
Omulu : Mezarların kralı.
Nana Buluku (DJO) : Voodoo inancının en önemli tanrısı
Nana Buluku : Hristiyan tanrı anlayışındaki gibi evreni ve evrenin içindeki her şeyi yaratan, yaratıcı tanrıdır.
Nana Buluku’nun iki kız çocuğu vardır: Ay tanrıçası Mawu ve Güneş tanrısı Lisa.
Voodoo dininde en önemli tanrı, her şeyin başlangıcı olan ”Nana Buluku”’dur. Bu tanrının çift cinsiyetli olduğuna inanılır. Voodoo’ya göre Nana Buluku, dünya işleriyle ilgilenmez, dünya işleri onun yeteneklerine kıyasla çok küçüktür. Dünya işleriyle “loa”lar ilgilenir.
Voodoo, ruhun fiziksel olarak tekrar dirileceğine inanmaz. Ruhun bedenden ayrılıp yeni bir serüvene başladığını kabul eder. Voodoo’da insan ölünce yedi gün sonra bir ayin yapılır ve bu ayinle asıl ölüm gerçekleşir. Asıl ölüm gerçekleşince ruhun suların altında üç yüz altmışaltı gün kalacağına ve yeni bir törenle çağrılıp yeniden doğacağına inanılır. Bu yeniden doğuşla ruh Tanrı Djo ile birleşip rehber olarak verilen ”loa”ları oluşturur. Loalar, en basit tabiriyle tanrının insana yardımcı olsun diye yarattığı varlıklardır. Loalar insanla tanrı arasındaki aracıdır.
Loalarla insanlar, genel olarak rüyalarında buluşur. Fakat fiziksel buluşmaların ender de olsa olabileceğine inanılır. Loların rüyalarda getirdiği mesajlar ciddiye alınır ve içeriğine dikkatlice uyulur. Fiziksel buluşmalarda Loalar insan kılığına bürünmüş olabilir. İslamiyet’teki Hızır inancı gibi bir kılıkta insanın karşısına çıkıp ondan yardım isteyebilir.
Yardım edilirse iyilikle karşılık verir. Yardım edilmezse kişi cezalandırılabilir. Bir de “posesion” denilen loanın insan bedenine girme yoluyla iletişim kurma şekli vardır. Posesionda ruha giren varlık, loa dışında şeytani bir varlık da olabilir. Posesion ayinle gerçekleştirilir. Kişi, trans haline geçer, etrafında danslar edilip şarkılar söylenir ve loa çağırılır.
Loalar insanların dileklerini yerine getirme karşılığında onlardan taleplerden bulunabilir. Bu talepler dünyevi taleplerdir. Bir yemek ya da kıyafet olabilir. Bu, loalarla insanlar arasında bağın sağlamlaşmasına yardımcı olur. Bu şekilde insanlar loalardan çekinmezler. Fakat her hâlükârda loalar, Ginen’e ait oldukları için insani yaşamla aralarında ince bir çizgi vardır.
Voodoo ölümü bir son değil kutsal bir görev olarak görüyor. Ayrıca Voodoo İnancında insanlar ruhun fiziksel olarak tekrar dirileceğine inanmıyorlar. Voodooistler ölüm törenlerine özenle hazırlanıyorlar ve bu ölüm törenleri tek parçadan değil pek çok aşamadan geçerek yerine getiriliyor. Voodoo’ya göre bu aşamada insanın yapması gereken kendine verilen bu üç kutsal parçalarını yani loasını kendi iradesiyle geliştirmesi. Aşamaları belirtirsek…
İlk Aşama:
Voodoo’da ölüme doğumdan itibaren hazırlanılıyor. Öncelikle ilk aşamada “Kişinin doğduğu anda kendisine bahşedilen (ya da bahşedildiğine inandıkları) üç kutsal parçayı kilden yapılmış kavanozlar içine koyuyorlar.”
İkinci Aşama:
İkinci aşama kişinin ölüm safhasının yaşadığı evre içerisinde gerçekleşiyor. Kişi öldüğü zaman bu loa kavanozu kırılıyor ve üç kutsal pare cansız bedenin etrafında yedi gün boyunca dolaşıyor. Ruh bedenden ancak yedi gün sonra “asıl tören ayini” denilen ayinde ayrılıyor ki bu da üçüncü aşamaları oluyor.
Üçüncü Aşama:
Üçüncü aşamada asıl tören ayini yapılıyor. Bu ayin bitiminde ruh tamamen bedenden ayrılıyor ve suların altında yeni bir yaşama başlıyor.
Dördüncü Aşama:
Suların derinliklerinde bir yıl bir gün kalan kalan ruh “Wete Mo Nan Dlo” Töreniyle geri çağrılıyor ki bu da bizim beşinci aşamamız oluyor.
Beşinci Aşama:
“Wete Mo Nan Dlo” törerini sırasında geri çağrılan ruh bir kavanoza konup ormana bırakılıyor.
Son Aşama:
16.yeniden doğuşun ardından ruh Tanrı Djo ile birleşiyor ve insanlara yol göstermek adına Loa’ları birlikte üretiyor. Böylece insanlar Tanrıları’nın yeniden doğuşuna katkıda bulunmuş oluyorlar.
Voodoo’da büyülerin yeri çok önemlidir. Çoğumuz, birçok filmde oyuncak bebeğe saplanan iğnelerle yapılan büyüleri görmüşüzdür. Bu bir Voodoo büyüsüdür. En bilinen büyü örneklerinden biri zombi büyüsüdür. Bu büyüde kişi zehirlenir ve tıbben ölür.
Kişi gömüldükten sonra zehirleyenler tarafından mezardan tekrar çıkarılır. Kişi kendisine bu büyüyü yapanın kölesi haline gelmiştir, büyüyü yapan ne emrederse ona göre hareket eder. Bu tarz büyülerin dışında büyüler genellikle dans odaklı yapılır. Bu danslar erotik içerikli olabilir. Büyüler birer ibadet olarak algılanır. Büyüler yapılırken genel olarak hayvanlar kurban edilir.
Derlenmiştir.