yin_and_yang_by_ladydove7-d4p7s1c

GELECEĞE UYUMLU KUŞAKLAR

Anlaşılıyor ki Yeni İnsanı ve Yeni İnsanlığı oluşturacak ve ortaya çıkaracak olan “Evrensel Anlayış” şuurda olacak, şuurların uyanmasıyla bütünü anlamaya çalışmakla ortaya çıkacak. Bu yeni anlayış insanın beşerî yanıyla birlikte meta biyolojik yanını da kapsayacaktır. Yükseliş ve sıçrama maddeyle ruh, evrenle insan, bilimle din, fizikle metafizik arasındaki gerçek köprülerin, zaten hep var olan ama şu an için bizim bilemediğimiz, saklı düzende yer alan dengelerin anlaşılır ve kullanılır olmasını sağlayacaktır.

Yeni dönemde, Tanrı-evren-insan anlayışımız yenilenecek ve bu kökten değişimler hepimizi sarıp sarmalayacak.

Pozitif ve Negatif Dengesi:

İnsanlık ailesi dünyada his (duygu-duyu) realitesinde yükselmek, bu realiteyi tamamlamak için bulunuyor. Negatif ve Pozitif anlayışı da his realitesinin tipik bir ifadesidir. Evrende iyi ve kötü ayırımı bizim anladığımız manada değildir. Her şeyin “İyiliğe” hizmet ettiği; var edilmiş bir evrende pozitif ve negatif uçlar ancak yeni dengeler için varlıklara hizmet edebilir. Özellikle de bu dünyada his realitesi daha egemen durumda olduğu için her şeye iyi ve kötü gözlüğüyle bakmaktayız.

Oysa bizim için iyi ve kötü rölâtiftir. Neye göre iyi, neye göre kötü? Benim için iyi olan gelişim, durumuna göre sizin için kötü olabilir.  Bu konuya daha evrensel bir açıdan yaklaştığımız zaman ikisi de yan yana aynı şeydir. (+) ve (-) prensipler olmadan bedenimiz dahi var olamayacağından, her ikisini de birbirini tamamlayan bütünler olarak görmek bizi değişime götürür. Oysa her ikisini de bir arada görmeye ve anlamaya çalışan insan çok azdır.

Hemen ilk gördüğümüz uca bakarak bu pozitif, şu negatif diyebiliyoruz. Biraz yukardan bakabilsek bir pil bataryasında olduğu gibi her iki ucun “Bütün”e hizmet ettiğini anlayabiliriz.

Bizim negatif ya da pozitif nitelendirdiğimiz birçok varlık, insanların ihtiyacı olan büyük bir etkinliği meydana getirip gitmişlerdir. Ve negatifin karşısında daima pozitif yer almıştır.

Yeryüzünde gerçek insan gibi yaşamak zordur. Gerçek insan gibi yaşamak; kılık kıyafetin iyi olması, birbirimize karşı nazik kelimeler kullanmak, maddî durumun iyi olması, şöyle yürümek, böyle davranmak demek asla değildir.

İnsanca yaşamak, var olan her şeye karşı pozitif niyet ve duygular içinde olmak, önce mental olarak karşılaşılan her negatifi pozitife çevirme çabasını varlığımızın derinliklerinde hissetmek ve en azından Konfüçyüs’ün dediği gibi, “Bize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına da yapmamaya çalışmaktır.” Olumsuzluk enerji bedenimizin dengesini bozarak bizim kozmosun besleyici ve olumlu enerjilerini almamıza engel olur. Öncelikle pragmatik bir açıdan kendi iyiliğimiz için negatif olmamakta yarar vardır.

Pozitif düşünmeye ve hemcinslerimize yardımcı olmaya kendimizi adamak çok yüksek bir idealdir. Sevginin, hoşgörünün, yardımlaşmanın, şefkatin ve anlayışın kökenindeki metafizik ve bilimsel olan temel bilgi, pozitif düşünme alışkanlığını geliştirmektir.

Yeni bir çağa, yeni bir insanlık anlayışına ulaşmak istiyorsak yeniliğe giden her tekâmül yolunun “Pozitif Düşünce ve Pozitif Eylemden” geçtiğini bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız.

İnsanlık ailesi olarak hepimizin zihinlerimizdeki negatif düşünce ve imajlarımızı pozitife çevirmek aslî vazifelerimizden en önemlisidir. İnsanlık negatif düşünce, anlayış ve eylem yüzünden çok zarara uğramıştır. Bütün sıkıntılarımızın nedeni budur. Daima pozitiflik içinde kalmaya çalışmalı ve bunu bize hatırlatan olayları kendimize davet etmeliyiz.

Son günlerde kendi ülkemizde ve çevremizde olup biten bütün olaylar “Birlik ve Beraberlik” ruhunu oluşturmak için âdeta bize bunları haykırmakta ve pozitifliğin önemini vurgulamaya çalışmaktadır. Yeter ki pozitif olma gereksinimini hissedebilelim, anlayabilelim ve uygulamaya çalışalım.

Pozitif düşünce, pozitif davranışı davet eder ve insanlara daha derin bir sevgiyle yaklaşmamızı sağlar. Bizden yayılan pozitif enerjinin herkese ulaşması için iç çalışmalarımız önemli. Düşüncelerimizden de sorumlu olduğumuz, için düşüncelerin devamlı yeni oluşumları inşa ettiğini unutmamalıyız. Oluşacakların türü bizim sevme-affetme-hoş görme-anlama-yardımlaşma gibi temel niyetlerimizle doğru orantılı gelişecek.

”Gerçeklik tüm canlıların Bütün’ e isteyerek katılımıyla yaratılır ve evren bu gerçeklik alanlarından oluşur. Pozitif gerçeklik alanlarını yaratacak olan da, sadece ve sadece bizleriz.”

Alıntı

 

Hakkında Çiğdem Sarıgül

1969 yılında Almanya' da doğdum. 1996 senesinden beri Antalya' da özel bir hava yolu şirketinde çalışıyorum. Kendimi bildim bileli bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırmaya çalışıyorum. : )

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

x

Check Also

buddha

DURUGÖRÜ NEDİR?

  En basit tanımıyla Durugörü: Beş duyunun dışında, eşyaları, olayları ve düşünceleri algılama ve ...