Kosmos Macerası
Doğanın, yeşilin elden gittiğini düşünüp, tepki gösterip açık havada iğrenç sigara dumanıyla havamızı kirletenler, yerlere çöplerini atanlar…
Kürk giysilere karşı çıkıp, deri ayakkabı giyenler…
Uzak doğu ülkelerinde kedi/köpek yiyenlere dehşete düşerek tepki verip süt emen kuzu/oğlak yiyenler…
Köleliğe karşı olup, başka fakir bir ülkede çocuk işçilerin elleriyle imal ettiği markaları giyenler/kullananlar… Evde klavye başında fotoğrafını/videosunu çektiği acı dolu görseli paylaşmasını bilip, bunun için hiçbir şey yapmayanlar…
Kurban bayramına karşı çıkıp, hafta sonu piknik alanlarında hayvanları kızartanlar…
Hayvanları korumak adına karşısına çıkan et yiyicileri eleştirip aynı zamanda evde çocuksuz, kimsenin beslenmesinden sorumlu olmayan ve kendi evcil hayvanlarını başka hayvanların etiyle yapılmış mamalarla besleyen veganlar/vejetaryenler… kendini aydınlanmış sanıp, üstünlük taslayıp başka yardıma muhtaç insanlara şifa önerileri dağıtan/satan ama kendi hayatını düzene sokamamış hasta fikirlere sahip ‘master seviye’ etiketli kişiler… kısacası kendini bilmeyen, farkındalığı düşük seviyede olan tüm insanlar… Şikayet ederken ilk önce kendimize bakmamız gerekiyor. Çünkü bunu başardığımızda o kadar çok eksiğimizin farkına varacağız ki.
Mesela, karantina süreci bittiğinde ne yapacağız? Gözümüzün önüne bir getirelim;
Plajlara, piknik alanlarına akın edeceğiz, kendimizi alışveriş merkezlerine atacağız, restoranlara hücum edeceğiz, parklara doluşacağız….İpini koparmış gibi saldıracağız her yere.
!Dikkat ederseniz herkesi aynı kefeye koymadım. Tabii ki aramızda dengeli yaşamaya çalışan insanlar var!
Ama genel görüntü bu olacak. Ve bunu bir tek ben akıl etmiyorumdur herhalde. Bizler evde oturmuş şu cümleleri okumak durumunda kalıyoruz;
-Bu virüs insanlara ne öğretti?
-Hava mis gibi oldu!
-Artık arı seslerini duyabiliyoruz!
-Gürültü kirliliği ortadan kalktı!….
v.s…..
Sonra ne olacak? Yani şimdi evde şunu mu düşünüyoruz? ‘Bu süreç sonlandıktan sonra artık doğamızı/havamızı kirletmeyeceğim.’ ‘İnsanlara iyi ve kibar davranacağım.’ ‘Masum hayvanları koruyacağım.’ ‘Uzak durmak zorunda kaldığım her şeye saygı duyup, teşekkür edeceğim.’ …v.s.
Yine eskisi gibi belki herkesle fazla temasta bulunmayacağız ama yine topluma uyarak aynı şekilde davranacağız…
Bende kendimle ilgili bir sürü olumsuz özelliğimle uğraşıyorum. Ama hiç bir zaman bilerek yaşam ortamıma zarar vermiyorum, kirletmiyorum ya da insanları rahatsız edecek şekilde alanlarına girmiyorum. Ve sorun çıkaranları da uyarmayı biliyorum.
Bir çok değerin farkına varılması lafta kalmamalı bence. Yani gerçekten yaşam ortamımızı güzelleştirmek elimizde. Elimizde olmayan nedenlerle doğamıza zarar verilirse de birlik olabilmemiz gerekiyor.
Her birey ilk önce kendisini düzeltmeye çalışsa otomatik olarak hepimiz düzeliriz. Bu kadar basit.
Çiğdem Sarıgül – 18/04/2020
