fhf

HAYVANLAR VE HAYALETLER

 

Ölümden sonra yaşama inanan insanlar için bile konu hayvanlar olunca, hayaletlerin var olma olasılığı şüphe yaratıyor. Hayvanların ruhları olmadığı inancı, öteki dünyada yaşayamayacakları düşüncesini de yaratıyor. Ama kedilerin, köpeklerin, kuşların ve diğer hayvanların insanların enerjisine benzer bir enerjiden oluştukları söyleniyor. Bu nedenle bu enerjinin tıpkı insanlarda olduğu gibi ölümden sonra da var olabileceği belirtiliyor.

Evcil hayvanıyla yakınlık kurmuş herkes, aralarında psişik bir bağ olduğunu doğrulayabilecektir. Bu psişik ve spritüal enerji; hayvanların da tıpkı bizim gibi öteki dünyayla bağlantıda olabileceğini gösteren bir fenomenin parçası olabilir. Belki de daha fazlası…

Hayvanlar sadece ruhani şekillerde belirmekle kalmayıp, ruhların varlığına karşı daha duyarlı olabiliyorlar. Barbara S., ailesinin New York’un Queens semtinden aldıkları siyah- beyaz kedisi ile ilgili bir anısını anlatıyor. Barbara S. bildiği kadarıyla herhangi bir aktivite kaydedilmemiş eski bir evde oturuyor ama görünüşe göre küçük kedisi, ailesi ve onun göremediği bazı şeyleri görebiliyor:

“Sanki yukarı çıkan birini takip eder gibi, gözlerini dikip aşağıdan yukarıya doğru merdivenleri izliyordu. Bazı zamanlar yeşil gözleri üstümdeki tavanda bir noktaya odaklanıyordu. Ben bir şey göremesem de kedi açıkça bir şeyi izliyordu. Oğlum üniversite için evden ayrıldıktan sonra evi satmaya karar verdim. Anlaştığım emlakçı evi inceledikten kısa bir süre sonra, sandalyemde kedimle oturuyordum.

Yandaki evden merdivenden aşağı koşan insanların seslerini duydum. Belki de bu sesler daha sonra gerçekleşen korkunç sesleri tetiklemişti. Duyduğum ses; iri bir adamın ağır botlarla üst kattaki odada yürümesi gibiydi. Kedim tam anlamıyla çıldırmış gibiydi. Tıslayarak ve tükürerek tavana bakıyordu. 10 saniyelik sağır edici gürültüden sonra sessizlik oldu. Kedi tavana bakmayı bıraktı. Ardından yukarıdaki odaları kontrol ettim ama tabi ki evde başka kimse yoktu.”

Konu görülmez şeyleri hissetmek olunca köpekler de en az kediler kadar duyarlı olabiliyorlar. Elven M. evindeki ruhani figürlerin o kadar sıklıkla görüldüğünü belirtiyor ki ailesi bazılarına isim bile vermiş. Bunlardan birinin adı Bill, bir diğeriyse küçük bir kız çocuğu. Elven, Alman kurdu cinsi Haywood ve blue heeler cinsi Tuscon’un onların varlıklarını ilk fark eden olduklarını söylüyor.

“Bir gün evde telefonla konuşuyordum. Haywood ayak ucumda uzanırken birden hırlamaya başladı. Tuscon gidip müzik setinin arkasında köşeye saklandı. Haywood ayağa kalktığında yanımdan soğuk bir rüzgârın geçtiğini hissettim. Alt kata katına inen merdivenlerin başında durup karanlık bodruma doğru hırlayarak homurdanıyordu ve ensesindeki tüyler kabarmıştı. Eve birinin girdiğinden şüphelendim.

Haywood’un arkasında, alt katta kim varsa ona doğru koşup saldırmasına olanak verecek şekilde durarak alt katın ışıklarını açtım. Hiç kimseyi görmememe rağmen hırlamaya devam ediyordu. Korkudan ölmek üzereydim, diğer odaya geçip köşeye sindim. Bu sırada hala telefonda olan erkek arkadaşım beni sakinleştirmeye çalışarak, hiçbir şeyin olmadığını söylüyordu.

Tam bu sırada yanımdaki duvardaki havalandırmadan küçük bir kız çocuğunun sesi geldi. Haywood yanıma gelip beni korumak istermiş gibi oturdu. Annem ve babam eve döndüklerinde, ses uzun süredir devam ettiği için çok üzgün ve korkmuş bir haldeydim.”

“Belirsiz bir batıl inanca göre, hayalet gören bir hayvanın arkasından iki kulağının tam ortasından baktığı yöne bakılırsa gördüğü şekil görülebilir.” diyor Scott P.  Gene de bu inancın gerçek olmadığını gençken ailesinin daha önceleri cenaze evi olarak kullanılmış 100 yıllık evinde fark etmiş.

“Kedim ve köpeğimle battaniyeye sarılmış ısıtıcının karşısında oturuyorduk. Oturma odasında, girişi mükemmel gören bir yerdeydim. Üst katta bazı ayak sesleri duydum. Girişteki döner merdivenin önüne doğru giderlerken kedinin ve köpeği kulakları üst kattan gelen seslere doğru dikleşmişti.

İkisi de üst kattan yavaşça inen, oturma odasına, oradan da yemek odasına doğru ilerleyen bir varlığı takip eder gibiydiler.

Kafaları ve gözleri evimde gezen birini takip eder gibi hareket ederken hem köpeğimin hem kedimin kulaklarının arasından endişeyle baktım.  Hayvanların kafaları, içerideki varlıktan son derece haberdar ve art arda bir şekilde hareket ediyordu. Gene de ayak sesleri ve hayvanlarımın tepkileri dışında hiçbir şey hissedemedim.  Bu biraz hayal kırıklığı yaratmıştı.”

Alıntı

Hakkında Çiğdem Sarıgül

1969 yılında Almanya' da doğdum. 1996 senesinden beri Antalya' da özel bir hava yolu şirketinde çalışıyorum. Kendimi bildim bileli bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırmaya çalışıyorum. : )

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

x

Check Also

50674627

Düşünce Fotoğrafçılığı (Thoughtography)

Düşünce fotoğrafçılığı, bir fotoğraf cihazı kullanarak veya kullanmadan, insanın düşünce ve imajlarının hassas bir ...