Kadim Uygarlıklar/Topluluklar

Toltek Bilgeliğinde Rüyalar

 

Meksika Şamanlarına göre, birleşim noktası; normal uyku, aşırı yorgunluk, hastalık durumunda yer değiştirebilir. Yeni bir konumdayken birleşim noktasından geçen enerji alanları demetinin duyusal veriye çevrilmesi de değişir. Bu durum yeni ve başka bir dünyanın algılanmasına yol açar. Bu yenidünyalar, gündelik yaşam dünyasından farklı, orada yaşanabilecek, ölünebilecek dünyalardır. Yaşadığımız dünyaya son derece benzeyen yönler taşımakla birlikte tanımlama aşamasında da değişik bir biliş getirir. Rüyalar; Şaman Bilgeliğinde bu yüzden çok önemli yer tutar.

Dünyasal bilişimizin dışına çıkarak yaşadığımız rüyalar, farkındalık arttırarak kontrollü olarak deneyimlenebilir. Rüyamızda rüyada olduğumuzu bilmemiz, bazen rastlantısal olarak yaşanır. Rüya bedenimiz diye tanımlanan dünyasal bedenden ayrı bir başka bedenimiz daha vardır. Bu bedene “Eş” adı da verilir. Özellikle daha erişkinliğe erişmemiş olduğumuz dönemlerde, yani dünyasal algı biçimimizin henüz kemikleşmediği dönemde rüyada olduğumuzun bilincinde olmamız çok daha rastlanır bir durumdur.

Şaman Bilişine göre kadınlar, rüya konusunda erkeklere göre daha yetkin ve yeteneklidirler. Bunu kadınlara sağlayan şey de, istenç denilen güç merkezlerinin rahimlerine bağlı olmasındandır. Sonsuzluğa bakışta Toltekler için kadınlar; erkeklerden farklı yetenekler taşıyan çok önemli varlıklardır. Çünkü kadınlar, doğaları gereği; sonsuzluğa geçiş için açık birer kapıya sahiptirler.

Toltek bilgeliğinde rüya görme çalışmalarında, rüyada olduğumuzun farkına vardığımız anda ellerimize bakmamız önerilir. Bu öneri; rüya bedenimiz ile gerçek bedenimizin farkındalığını aynı noktaya bağlayabilmemizi sağlamak için yapılır. İlerleyen çalışmalarda ellerin ardından tüm beden ve bilincin rüyaya taşınması, dünyasal algının dışında var olan diğer bir dünyada kontrollü olarak yaşamayı getirir.
Farkındalık, herhangi bir kültürün buyurduğu algısal olasılıkların değil, insanın bütün algısal olasılıklarının bile bile bilincinde olma edimidir.

İnsanların topyekûn algılama kapasitelerinin serbest bırakılması, onların işlevsel davranışlarını hiçbir şekilde bozmaz. İşlevler en kaçınılmaz gereksinim halinde gerçekleşmeye devam ederken, yeni değerler kazanmayı sağlayan yeni farkındalıklar, idealciliklerden ve düzmece amaçlardan kurtulmayı getirir. Buna Toltek Bilişinde, kusursuzluk denir.

Kusursuzluk; insanın yapabileceğinin en iyisinin üstüne biraz daha fazlasını gerçekleştirmesi demektir. Kusursuzluk yolunda, insanın üzerinden atması gereken bir sürü özellik vardır. Bunlardan en önemlisi kendime acıma ve kendini önemsemekten kurtulmaktır. İçsel sessizlik, yaşam öyküsünü silmek, kendisinin ve evrenin izini sürmek, yansız olmak, farkındalığı yükselterek kusursuz olmaya gitmenin yollarıdır. Evren bizde farkındalık oluşturmaya çalışırken; bizim bir diğer herhangi varlıktan bir üstünlüğümüz, ayrıcalığımız yoktur.

Bir orman dolusu karıncanın bizim gözümüzde birbirinden farkı olmadığı gibi, onun gözünde de bizim değerlerinden bir farkımız yoktur. Bu sebeple kendimize acımamız ya da kendimizi önemli saymamızın bir değeri yoktur. Kendi yaşam öykümüzü algımızda sıradanlaştırma ve yansız olma; farkındalık için koşulsuz şarttır. Kendi edimlerimizi ve evrenin edimlerini her an farkındalıkla izlemek, içsel sessizlik sağlayarak evreni olduğu gibi hissedebilmenin yoludur.

Kaynak: Nesrin Dabağlar – indigodergisi.com

 

Çiğdem Sarıgül

Çocukluğumdan beri bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırıyorum. : )

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu