İç Dünya

Agarta ve Şambala’ nın Ortak Yönleri

Her iki gruba da bakıldığında, hem Şambala hem de Agarta’ nın ezoterik bilgileri gizledikleri görülmektedir. Bu bakımdan konu ele alındığında her iki grup arasında uygulamada bir ortaklıktan söz edilebilir.

İşte konunu aydınlatılması gereken bir diğer noktası da burada düğümlenmektedir. Mu kökenli kozmik öğreti hiçbir zaman bizim devremizde açık olarak insanlara anlatılmamıştır. Bu sırlara sahip rahiplerce bunlar gizli tutulmuş, çok az sayıdaki kişiye bu bilgiler açıklanmıştır. Bu açıdan bakıldığında sanki bu rahiplerin de negatif kutba hizmet ettikleri düşünülebilir.

Ancak bu bakış açısı gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü bu grubun rahipleri ve bu gruba bağlı sonra gelen rahipler, bu bilgileri hiçbir zaman negatif anlamda kullanmamışlardır. Bu bilgileri saklamışlar ancak hiçbir zaman yok etmemişlerdir. Çünkü onların gayet iyi bildikleri bir gerçek vardı; Dünyanın fiziksel ve ruhsal olarak aşağı iniş sürecine geçebilmesi için bu bilgilerin üstünün örtülmesi gerekmekteydi.

İnsanlığın aşağıya inebilmesi için gerekli olan bir diğer şart da, negatif enerjilerin pozitif enerjilere nazaran daha çok kullanılması gerekliliğiydi. Bu açıdan Şambala nın insanlığın aşağıya iniş sürecinde ilerlemesinde çok önemli bir fonksiyon gördüklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Evet, bu açıdan bakıldığında Şambala çok önemli bir vazifeyi üstüne almış olduğu görülmektedir. Çünkü Demir Çağ olarak nitelendirilen bizim devremize ait insanlık ailesinin pozitif enerjilerden daha çok negatif enerjileri kullanma tatbikatı yapmaları hedeflenmişti. Peki, ama neden? Bunun tek bir cevabı vardı. İnsanlığın ruhsal ve fiziksel gelişimleri için böyle bir inişin tatbikatı gerekliydi.

Ruhun kendi içindeki ışığı en zor şartlarda bile yaşatabilme hünerini gösterme becerisini nasıl göstereceğinin bir sınavı içine girilmişti. Bu süreç bizim devremizin başlangıcından günümüze kadar sürmüştür. Bu süreç içinde yani 10.000 yılı aşkın süredir, dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş negatif negatif alanda gerçekleştirilen tatbikatlarla son derece zorlu bir dönem yaşanmıştır.

Bu süreç içinde dünya üzerinde bitip tükenmeyen savaşlar bunun en canlı örneğiydi. Savaşlar ne yazık ki günümüzde de devam etmekte ve bu negatif sürece hizmet edenler hala bulunmaktadır.

Şambala ve “Şeytan Planı”:

Dini Literaür’de Şeytan’la anlatılmak istenen meselenin özüyle, bu ezoterik geçmiş arasında önemli paralellikler vardır. Kuran’ı Kerim’de de Şeytan, aslında Cennet katında olan ama isyan ettiği için ayrılması emredilen bir varlık olarak anılır. Yani aynen aynı bilgilere kökene sahipken Agarta ve Şambala’nın birbirinden ayrılması gibi…

Dini terminolojide Şeytan olarak sembolleştirilen bu kavramla anlatılmak istenen, negatif enerjilerin yoğunlaştığı merkezdir. Dinlerde ve mitolojilerde geçen Şeytan sembolü öncelikle negatif fiil ve enerjilerin sembolüdür. Daha açık olarak söylemek gerekirse: Negatif enerjileri yaymakla görevli bir ruhsal planın dini terminolojideki ismidir.

Dünya üzerinde nasıl Agarta ve Şambala olarak biri pozitif diğeri negatif kutbun temsilcileri ortaya çıkmışsa, bu oluşumun desteklenmesi ve yaygınlaştırılabilmesi için ruhsal alanda da bunların desteklenmesi gerekmekteydi. Hatta önce ruhsal planda bu oluşumun gerçekleştirilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Önce ruhsal planda gerçekleşen bu kutuplaşma daha sonra fizik dünyaya yansımı ve Agarta ve Şambala olarak iki kutup ortaya çıkmıştır.

Şeytan planıyla ilgili olan rahiplerinde Şambala rahipleri olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Nitekim Ortaçağ’ da yapılan ve Şeytan’ı tasvir eden tablolardan birinin adının Belial olması son derece düşündürücüdür. ( Yazar burada Şambala kuran Belial oğullarına gönderme yapıyor.)

Yine dini literatürde Şeytanla ilgili bir başka tema daha dikkatlerimizi çeker: Şeytan belli bir süre serbest bırakılmıştır ama zamanı gelince bu gücü elinden alınacaktır. Peki, ne zaman? Dini metinler buna da bir süre göstermişlerdir: Kıyamette…

Kıyametin insanlığın uyanışı anlamına geldiğin dikkate alırsak mesele bir anda gözlerimizin önünde netleşmeye başlayacaktır. Şeytan’ın görevi tamamlandığında insanlık kıyama varacaktır. Ayağa kalkacak ve ölü anlayışlardan uyanacak yani şuurlanacak ve bilgilenecektir.

Sözünü ettiğimiz dini terminoloji ile ezoterik terminolojiyi birleştirirsek, ortaya çıkan sonuç şudur; Şambala’nın hâkimiyeti bittiğinde yani Agarta hâkimiyeti ele aldığında, insanlık yeniden çıkışa geçecektir. Bu tüm dinlerde vaat edilmiş bir sondur ve bu sona doğru insanlık hızla yol almaktadır.

Böylelikle insanlığın önündeki bu iniş ve sonrasında çıkış sürecinin yaşanması gerçekleşecektir. Şambala’nın da katkılarıyla insanlığın aşağıya inişi gerçekleşmiş durumdadır. Ancak unutulmaması gereken ve bizi bugün için asıl ilgilendiren mesele, artık bu gidişatın değişme vaktinin gelmeye başlamış olmasıdır.

Burada önemli olan bir diğer nokta da, bu değişimin fiziksel ve ruhsal olarak birbirleriyle bağlantılı olmasıdır. Yani dünya üzerinde sade ruhsal değişim değil, jeofiziksel, iklimsel ve benzeri değişimlerinde daha önce yaşandığı gibi bundan sonrada yaşanacak olmasıdır.

Kaynak: Antik Mısır Sırları- Ergun Candan

Çiğdem Sarıgül

Çocukluğumdan beri bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırıyorum. : )

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu