Sembolizm

22 SAYISI

Yirmi iki tamlığın, İlahi Tesir’ in yeryüzüne inişinin ve İlahi Kelam’ ın sembolüdür. Sirius B yıldızının sembolü olarak kabul edilir. Yaratılışla da ilişkilendirilen yirmi iki sayısı nümerolojideki üstat sayılardan biridir. Sayı, Mu ve Atlantis’e indirilmiş ve Atlantisli bilge Hermes-Thot tarafından Mısır’a getirilmiştir ve Siriusyen öğretiyle de ilişkili görülür.

Sembolizmde 22 sayısı ile A harfi arasında sıkı bir bağ vardır. İkisi de aynı şeyi işaret eder. 22 Sayısı Kabala’ nın sayısıdır. Kabalaya göre varlığın zaman ve mekânda tezahürü olan 22 sayısını karşılayan 22 harf evreni ifade eder. Kabala öğretisine göre, 22 sefirot alfabenin kelamı oluşturan 22 harfine denk olup, okumasını bilene açılan semavi sırları içerir. 22 harf ve sesin tanımı olan Kabalistik bir çalışma olan Yaratılışın Kitabında 22 sayısı her şeyin kuruluşunu içerir. Bu kitapta evren ve yaratılışı 22 harfi ve 10 sefirota denk düşecek bir sistemle açıklanır.

Çeşitli Tradisyonlarda:

Bambaralar’ a göre ruh tarafından meydana getirilen âlem 22 temel unsurdan oluşur. Sayı, dünyanın başlangıcından organize edilmesine kadar olan tüm sürecin sayısıdır. Ayrıca Yaratıcı’ nın eserinin tamamlanmasının, Kelam’ ın tamamlanmasının sayısıdır. Eski Mısır’ın İsis Gizemleri İnisiyeleri 22 sayısını çok kutsal saymışlar ve ezoterik anlamını çok gizli tutmuşlardır.

Gize’deki üç piramitin İsis İnisiyasyonu’ndaki 22 sayısını temsil ettiği de bazı araştırmacıların görüşleri arasındadır. Simyadaki “büyük eser” adı verilen aşamanın 22 basamaklı olduğu ifade edilir. Hermes Öğretisi’ni temel alan ve “Hermetika” adı verilen metinlerde inisiyelerin bildiği temel sırlara “arkan” adı verilirdi ve bunların sayısı 22 idi.

Kur’an güneş takvimiyle yaklaşık 22 yılda indirilmiştir ve ayetlerinin sayısı 22’nin katlarıdır. Zerdüştçülüğün kutsal kitabı Avesta, 22 bölümden oluşur ve eski Hint Zerdüştçülüğünde 22 sayısı bütün doğal biçimlerin ve yaratıklar tarihinin sembolü olarak bilinir.

Mayalar’ın 100 ayak bayramında Sirius’un Güneşle birlikte doğup battığı 22 Temmuz ve 23 Ağustos arasında kutladıkları döneme verilen addır. 22 sayısına Yuhanna’nın vizyonunda da rastlanır. İncil’in Vahiy adıyla bilinen bu kısmı 22 bölümden oluşur. Vahyi veren kaynak, 22 bölümde kaynağın parlak bir yıldız olduğunu açıklar.

Pisagorcular 22 sayısını kutsal sayı kabul ederlerdi çünkü bu üç müzikal oktava denk gelirdi. Pisagor pi sayısını da 22’yi 7 sayısına bölerek keşfetmiştir. Aztek tradisyonunda maddenin süptilite katlarının 22 olması 13 gök katı ve 9 yer katı olarak ifade edilirdi.

Yedi Kollu Şamdan:

Kabalacı Gelenekte İbrani Alfabesinin 22 harfi Mabet’ teki 7 kollu şamdan üstündeki 22 badem çiçeğiyle sembolize edilir. Harfler alef, mim ve şin 3 ana 7 iki misli harf ve son olarak da zodyakla ilişkili 12 tek harf şeklinde sınıflandırılır.

Yedi kollu şamdan ilahi varoluşun temsilidir. Şamdanın yedi kolu kaosun ve hayatın belirsizliğinin içinde parlayan güneş, ay ve ana gezegenlerin sembolleridir.

İnsanın bir terazi olarak ele alınması, Yedi Kollu Şamdanın insandaki tezahürü örneğine benzer. Yedi kollu şamdanın taşınması bir denge unsuru olarak insanın ruhunda ve bedeninde mikro ile makro kozmosu bütünleme yetisi olduğunu ve kozmik insanın bir modeli olduğunu simgeliyor.

Arınma, kendini tanıma ve içsel yolculuklar yapma yetisi ile insan potansiyel olarak kendinde İnsan-ı Kamil’i, Adam Kadmon’u yani Kozmik İnsanı taşır ve Bir’lik ilkesine göre bu tüm insanlar için eşit ve aynıdır. Sadece arada uygulama farklılıkları vardır ki, ilke yasa ve prensiplerin insan tarafından uygulanma kapasitesindeki yeterlilik, istek ve çaba tüm inisiyatik öğretilerin temel unsurudur.

22 sayısı ve Sirius Yıldızı:

Sirius, Büyük Köpektakımyıldızı’nda bunan bir yıldız sistemine verilen addır. Araştırmacılar sistemde üç yıldızın bulunduğunu ortaya koymuşlardır; Sirius A, Sirius B ve Sirius C. Yakın zamanlarda edinilen son astronomik verilere göre, “ak cüce” yıldızlar sınıfına sokulan Sirius-B yıldızının yarıçapının Güneşimizinkine oranının 22/1000 olduğu yani 0.022 olduğu anlaşılmıştır.

Sirius sistemi ile ilgili Afrikalı Dogon kabilesinin şaşırtıcı ölçüde ileri seviyede bilgileri bulunmaktadır.  Dogonlar, özellikle Sirius B’ye, Sirius A’ya verdiklerinden daha fazla önem vermektedirler. Sirius B Dogonlar’da Dijitaria olarak da adlandırılmaktadır ve söz konusu bilgilere göre Sirius A, Sirius B’nin ışığı altında kaybolmuştur.

Araştırmacı Robert Temple, Sirius Gizemi adlı kitabında dünyanın binlerce yıl önce Sirius Sistemi’den gelen varlıklar tarafından ziyaret edildiğini öne sürmektedir. Yazara göre MÖ. 4500-3400 tarihleri arasında Eski Mısır’da meydana gelen kültürel alandaki sıçramanın altında onların da payı var. Yazar aynı zamanda Dogon kabilesinin, uzaylıların dünyaya inişine tanıklık etmiş olan eski Mısırlıların torunları olduğunu öne sürmektedir.

Bir diğer Afrika kabilesi olan Bambara da Sirius’u “temel yıldız” olarak tanımlamaktadır ve aynı terim Dogonlar’da da bulunmaktadır. Sirius A’ya ve Sirius B’ye iki bilgi yıldızı denilmekteydi çünkü gökte Faro’nun görünmez bedenini simgelemekteydiler.

Günümüz sıradan bilgelik kitaplarının konuyu ne kadar hafiflettiğini ve gerçek anlamından tamamen ters bir yöne kaydırarak, dünyada başarı, madde, ün kazanmaya yönelttiği hatta bir saptırmanın söz konusu olduğu da dikkatlerden kaçmamalıdır. İslam tasavvufunun Hakikatle ilgili uygulama yapan ekollerinde öğrencinin eğitim dönemleri uzun yıllar alır.

Sembolik olarak Yunus’un Taptuk Emre’nin dergâhında 40 yıl tek bir eğrisi olmayan odun taşımış olmasını gösterebiliriz. Yunus, Taptuk Emre’den “Git artık sen kendinden olan söyle” kelamını duyabilmek için yıllarca nefsiyle baş etmenin yollarını aramış ve eğri büğrü davranmamaya yani dergâhına düz ve doğru odun getirmeye çalışmıştır ki, tüm bunlar da Mevlana’nın Şems’le olan karşılaşması gibi tamamen yüksek seviyeli sembollerin insan aracılığıyla yeryüzünde tezahürüdür.

Sefirot Sistemi:

Böylece kadim kutsal sayılar birleştirilmiş bir sistem içine getirilirler. 10 Sefirot’un gizemli bir şekilde bağlantılı olduğu 22 yol vardır ve 22 harfin varoluşu, onları 10 sefirot ile zodyakın 12 işaretinin bir birleşimi olarak kabul ederek açıklamaya da çalışılmıştır. Tanrı’nın tezahürleri olarak 10 emir gibi, 10 sefirot, 22 “Gerçek Yol”  ya da gerçeğe giden yol ile bir araya gelerek, bilgeliğin 32 yolunu oluşturur.

Gerçekle karşılaşmak için doğanların 22 sayısı ile güçlü bir bağlantısı vardır, yaşamlarında gerçeği ararken sık sık bu sembolle karşılaşırlar. Bilgelik sanıldığı kadar kolay elde edilen bir hal ve konum değildir. Tanrı’nın 10 emrinin uygulanmasıyla birlikte, 22 gerçek yoldan da geçmiş olmayı gerektirir.

22 yolu da başarı ile geçen ve inisiyasyonun tüm zorluklarına katlanarak, nefsini Tanrı’nın emrine sunan yani spiritüel deyişiyle teslim olmayı öğrenen inisiye artık ruhsal organizasyonların gözü, eli olma kıvamına gelir, dilinden kelam, nefesinden ilahi tesir yayılmaya başlar.

İnisiyasyonun yani kendini ve nefsini eğitmenin yolu kan ve ateş yoludur, hiçbir zaman kolay olmamıştır ve ‘Hakikat’ e, gerçek Bilgeliğe giden bu yolu saptırmaya ve kısaltmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Kısa yoldan elde edildiği sanılan tüm inisiyasyonlar tamamen kandırmaca ve nefsin iğvası, yanıltmacasıdır, kanmamak, aklı-selim sahibi olmaktan vazgeçmemek gerekir.

Alıntı

 

Çiğdem Sarıgül

Çocukluğumdan beri bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırıyorum. : )

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu