Çiğdem Sarıgül Özel Yazılar

Olaylara Karşı Nasıl Tepki Veriyorsak, Biz O’ yuz

 

Özellikle farklı politik ve farklı din anlayışları konusundaki ayrımların mide bulandırıcı saçmalıklarına daha ne kadar dayanabilirim bilemiyorum.

İnsan, yakışıksız, çirkin, adaletsiz, korkunç, kafasına uymayan vs. bir olayı, görüşü ya da kişiyi protesto ederken, neden o kişilerden daha iyi olamıyor? Hak ararken örnek teşkil edici bir tavır sergileyemiyor? Bu (hak arayan) insanların yüzde kaçı gerçekten de bir şeylerin olumlu yönde değişmesi için uğraşıyor?

Paylaşım ortamlarında bir sürü gruplar kuruluyor, siyasi ve dini konularla ilgili tepkiler veriliyor. Aynı görüşte olan veya olmayan bir sürü insan, bir birilerine tepki gösterip, ana avrat küfür ediyorlar. Ne işe yarıyor? Karşı tarafa ne öğretiliyor? İnanılan ve uygun görülen siyasi ve dini görüş karşı tarafı ikna etmek için nasıl anlatılıyor?

Sanki futbol maçında bulunuyormuş gibi tehdit ve küfür ederek deşarj olunuyor, başka da bir işe yaramıyor. Bu konuda bu şekilde davranan her iki (ya da daha fazla) tarafı kınıyorum. Kimse kendisine uymayan bir görüşü kabul etmek zorunda değil. Çirkin ve uygunsuz olarak değerlendirilen bir harekete aynı şekilde karşılık verilirse, İnsanlık olarak yerimizde saymaya devam ederiz diye düşünüyorum.

En kötü olan bence, bu davranışlardan uzak durmaya çalışan, çatışmayı uygun görmeyen insanları hor görenler. Sadece bilgisayar başında (ya da telefonda) oturup, karşı tarafa küfür ederler ya da toplumsal bilince uyarak, güya ülkemiz için yararlı bir şeyler yapmak adına harekete geçeler fakat bilinçsizce çatışmalara katılıp, masum insanların arabalarına, dükkanlarına zarar vermekten öteye geçemiyorlar aslında. Kafaları bu kadar çalışır. Sonra da bunlardan uzak duranlara laf atarlar.

Burada şahsen zarar görmüş, yakınları şehit olmuş, çatışmalarda masum olduğu halde dövülmüş, sakat bırakılmış olduğundan dolayı adalet için haykıran vatandaşlarımızdan bahsetmiyorum tabii ki.

Kendini veya ailesini düşünüp bu kavgaya karışmayı uygun görmeyen vatandaşlara burun kıvıranlara ise tavsiyem; dönüp bir kendilerine bakmaları. Kendi hayatları için, vatanı için gerçekten de ne yapmışlar?

Bence bu beğenmediğimiz haberleri, görüntüleri bizimle aynı görüşte olan arkadaşlarımızla paylaşarak hiç bir şey elde edemeyiz. Bir akıllı çıkıyor, diyor ki; ‘ülkede ya da dünyada böyle şeyler olurken, nasıl tatil, eğlence, mutluluk fotoğrafları paylaşabiliyorsunuz?’

Bunu diyen kişilere söylüyorum; Oturduğunuz yerden, başkalarının hayatını inceleyip eleştireceğinize (başka bir şey beceremediğiniz için!), kendi seçtiğiniz hayatı bir sorgulayın!

Aramızda, bir bebeğe ya da başka masum bir canlıya zarar verebilecek potansiyele sahip o kadar çok kişi var ki, inanmak istemezsiniz. Bir yerlerde bir gösteri olsun, bunun karşılığında (belli ki) ücret almış provokatörlerin gazına gelmeye müsait sayısız cahil insan var aramızda. Bu yüzden öyle uzaktan uzaktan bakıp birilerine pislik atmak yerine, kendiniz bu olayları engellemek ya da protesto etmek için ne yapıyorsunuz, bu haberleri ya da görüntüleri paylaşmanın dışında?

Mesela katledilmiş insanların, ölü bebeklerin fotoğraflarını ve videolarını, bence bu katliama sebebiyet veren olayları veya kişileri destekleyenlere göstermek gerekir. Küfür etmeden, bunun insanlık dışı olduğunu anlatmaya çalışarak. Çünkü maalesef ‘genelde’ insanlar; ‘En çarpıcı paylaşımı ben yapayım!’ derdinde!!! İçim kan ağlıyor bunları görünce. Başka da bir işe yaramıyor.

Amaç; vahşetten etkilenmeyenlerin vicdanını uyandırmak ve bu vicdanı adam akıllı sızlatmak olmalı.

 

Çiğdem Sarıgül – 2014

Çiğdem Sarıgül

Çocukluğumdan beri bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırıyorum. : )

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu