Çiğdem Sarıgül Özel Yazılar

Kıyamet Senaryoları

 

Hep denildi  ya; yok 2000 de dünyanın sonu gelecek, yok 2009 da… 2012 de falan. Benim edindiğim bilgilere göre zamanında Maya takvimine göre olsun, Hopi kızıl derililerinin haritası ya da Nostradamus gibi geleceği görmüş olan kişilere göre olsun 80 li yıllarda aslında bir kuyruklu yıldız tarafından dünyamız yok olacaktı. Ama biz insanlık olarak gelişme kaydederek (kendimizi geliştirerek) gidişatımızı değiştirdik ve o kuyruklu yıldız, bizim dünyamızın manyetik alanını ayarlamakla görevli daha yüksek bir hizmet tarafından parçalara ayrıldı ve böylece geleceğimiz değiştirilmiş oldu. (Kaynak Kryon kitapları, Akaşa yayınları)

Belli zamanlarda dünyamızın manyetik alanında ‘’Bizi Gözetenler’’ tarafından ayarlamalar yapılıyor. Dünyayı da yaşayan bir organizma olarak kabul edersek, Dünyamız ile bir bütünüz. Onun manyetik alanındaki değişiklik bizim bedenimizin manyetik alanında değişiklik demektir. Bu böyle olunca belli aralıklarda bizim bilinç düzeyimiz değişime uğruyor. Altın Çağ dediğimiz zamana hazırlanıyoruz yani. Belki kabul etmesi güç olabilir bizim için ama… bu da insanlar (ruhlar) olarak ayıklanmamız gerektiği anlama geliyor. Şöyle açıklamaya çalışayım: Özellikle son yıllarda bayağı kitlesel ölümlere şahit oluyoruz. Evrensel olarak olaylara baktığımızda (yani bir insan gibi düşünmeden) bunun olması gerekiyor.

Çünkü dünyayı terk etmiş her bir ruh, seviyesi, frekansı belli bir seviyeye yükseltilmiş olarak geri geliyor dünyamıza. Yani altın çağımıza uygun bir bilinç seviyesinde. Belli kriterlerde olan kişilerin (hangi kriterde olduğunu çözemedim hala) bir şekilde (her ne kadar dramatik görünse de) bu dünyadan ayrılması sağlanıp ‘tuning’ yapılıp tekrar uygun bir şekilde dünyaya gelmesi sağlanıyor.

Görmüyor musunuz zamane çocukların bilinç seviyesini. Jenerasyon, jenerasyon bilinç seviyemiz git gide yükseliyor. İşte hep belli tarihlerde kıyamet kopacakmış gibi, filmlerde gördüğümüz bir action sahnesi yaşanacağını sanmıyorum tabiî ki. O felaket sahnelerini yıllardır depremlerle, Tsunamiler le, Katrina larla… vs… yaşıyoruz zaten ve bu şekilde ayıklanıyoruz. Belli dönemlerde yapılan ayarlamalarla Bilinç seviyemiz değişiyor. Farklı bir bakış açısına sahip oluyoruz. Yani olaylar yine olduğu gibi kalıyor belki ama bilinç seviyemiz değiştiği için olaya farklı gözle bakmaya başlıyoruz. Şu an problem olarak algıladığımız olayları eskisi gibi algılamıyoruz.

Nötrleşmeye doğru gidiyoruz. Ve doğal olarak da barış dolu bir dünya ya sahip olmamız bekleniyor. Bu yüzden bu süreci bilinçli olarak yaşayabilmek için bilinçlenmek, aydınlanmak ve dengelenmek gerekiyor. . Fi tarihinde insanlar dünyanın yuvarlak olduğunu ya da kıtaların eskiden birleşik olup, sonradan birbirinden okyanusun derinliklerindeki hareketlerden dolayı ayrıldığını anlatmaya çalışanlara inanmıyordu, şimdide bu bilgilere kuşkuyla bakılıyor. Hala yok UFO var mı? Evrende yalnız mıyız?….Geçmişimizden ders alamıyoruz bir türlü.

Ve Altın Çağ’ ı aslında çok büyük bir ihtimalle bu bedenlerimizle göremeyeceğiz. Farklı bir bedende görürüz inşallah. Bunun için de o meşhur kritik kitleye ulaşmamız lazım. Yani; belli bir sayıdaki insan aynı bilinç yapısına sahip olursa (yani uygun olan; Altın çağa yakışır bir bilinç tabii ki!!!), morfogenetik bir alan oluşuyor ve otomatik olarak geri kalan tüm insanlar aynı bilinç seviyesine geliyor. Bu olay maymunlar üzerinde denenmiş. Bu konuyu ‘Yüz maymun deneyi’ adı altında internette bulabilirsiniz. Kafamdan uydurmadım yani. : )))

Evet arkadaşlar hepimiz dünyamızın kıymetini bilip, karşımızdaki her varlığa saygı gösterip, her gece yatağa girdiğimizde kendi kendimize: ‘’Bu gün kendim için, insanlık için, dünyam için ve Bütünün Hayrı için ne yaptım?’’ diye sorup, bir sonraki günü, bir evvelkinden daha iyi yaşamaya çalışırsak…Altın çağı da görürüüüz.. cenneti de görürüüüz….Hurileri de görürüüüz…Nurileri de!!!

Işığınız parlak ötesi olsun!!!!! : )))))))))

Çiğdem Sarıgül – 2012

Çiğdem Sarıgül

Çocukluğumdan beri bu evrendeki gerçek rolümüzü, gerçekten nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi araştırıyorum. : )

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu