Evrende Yalnız Olmadığımızı Kanıtlarken

Çok uzun zamandan beri evrende yalnız olmadığımızı kabul edenlerdenim. Bunu hep biliyordum ve kanıt olarak da bana, o devamlı paylaştığımız, dünya dışı varlıkların ve araçlarının resmedildiği antik eserler yetiyor aslında. Şu an, Dünya dışı yaşam formlarıyla ya da Ufo’ larla ilgili piyasada bir sürü görüntü var ve hepsine son derece şüpheci yaklaşırım. Hangilerinin bana sahte geldiği ve kanıt olarak gösterilemeyecek yetersizlikte olduğu ile ilgili kafamın bastığınca yaptığım tespitlerimi aşağıda sunuyorum:

• Gökyüzünde görünen ve parlaklığıyla, hızıyla, rotasıyla uçaklara benzemeyen yıldızımsı cisimler. Bunları devamlı gören arkadaşlar var ve dünyevi bir şey olmadığı belli. Ama yine de kanıt için yeterli değil maalesef. Ve seyretmesi de çok sıkıcı.

• Videolardaki senaryonun inandırıcı olmaması; mesela biri (nedense!) yerde otları, taşları çekiyor. Birden bir ses duyuyor ve gökyüzündeki Ufo’ nun uçarken görüntüsünü çekmeye başlıyor. İnsan neden yerdeki taşları, otları filme almak istesin ki? Komik bence. : )

• Dünya dışı bir varlık inceleniyor mesela. Ne karantina var, ne eldiven, ne maske hemen mıncıklamaya başlıyorlar, çıplak ellerle o varlığın yüzüne, orasına burasına dokunuyorlar. Virüs taşıyıcı olabilir, karnından başka bir yaratık çıkabilir (!) … her şey olabilir. Bu kadar mı basit hayatında hiç görmediğin bir varlığa ölü gibi görünse de yaklaşmak? Zaten balmumundan yapılmış gibi görünüyor.

• Bir de hemen yatırıyorlar masaya, kesip organlarını çıkarıyorlar. Ve marifetmiş gibi videosunu çekiyorlar. Tıp sektöründe olanlar daha iyi bilir ama ben olsam ilk önce doku örneği alırdım, varsa kan analizi yapardım, röntgen çekerdim. Ve bunları da filme alırdım. Hemen iç organlar dışarı çıkarılıyor. Yerindeyken niye incelenmiyor? (Roswell otopsi)

• Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki adamlar Transformers ya da Avatar gibi filmler yapıyorlar. Bilgisayar başında ekrandaki birinin yüzünü şekilden şekle sokabiliyorlar. Uzaktan kumandalı bir sürü Ufo’ ya benzer uçan araç yapabiliyorlar. O yüzden gayet kaliteli görüntüler elde edilebilir. Bunu göz önüne alarak değerlendirmek lazım.

• Çekilmiş video nasıl başlıyor, nasıl bitiyor? Mesela en can alıcı anda pat diye sonlanıyorsa ben şüphelenirim. Yani videoyu çeken kişi tehlikede değilse neden sonlansın çekim?

• Bir Ufo’ yu çekerken arkadan abartılı bir şekilde; ‘Oh my god!’, ‘What is that?’ gibi şeyler söylemeleri ya da yaygara yapmaları başka bir hikâye. Ben olsam herkesin sessiz olmasını sağlardım ve nefesimi tutup çekerdim.

• Görüntülerin flu ve titrek olması. Uzaktaki bir görüntüyü zoomladıktan sonra onu sabit tutmanın zor olduğunu biliyorum. Daha hassas oluyor çünkü. Ama bazen burunlarının dibinde olan görüntüyü çekerken de neden o kamera sağa, sola, yukarı, aşağıya hareket edilir anlamıyorum. Bu da bana şüpheli geliyor tabii ki.

• Kendini dünya dışı konulara adayan bir çok yetkili kişilerin de dünyaya ait gibi görünmeyen varlıkları hep aynı tipte yansıtmaları da kafa karıştırıcı.

• Bir video görüntüsünde; Uçaktan biri çekim yapıyor, kanadın ön taraflarında kocaman bir uzay gemisi beliriyor bulutların arasından. Bir çoğunuz görmüştür. Sonra bu gemi yavaşça arkada kalıyor ve yok oluyor. Ama kamera sabit nedense. Yani buna şahit olan birinin kıyameti koparması gerekiyor bunun görünce ve çekim yapmaya devam edebilmek için yerinden kalkıp arkaya doğru ilerlemesi gerekiyor kabinde. Dünyanın her yerinden kendini ufolog zanneden bir çok insan inandı buna. Belli ki CGI. İnsanın profesyonel olması bile gerekmiyor. Empatlık yeter.

Yani bu devirde artık çok iyi ayırt edebilmek lazım görüntüleri. Çünkü elimizde artık bu görüntüleri teknolojik olarak yaratma imkânı var. Her zaman diyorum, eğer üzerinde oynama yapılmadıysa antik çağa ait dünya dışı resimler ya da heykeller, yalnız olmadığımızı gösteren en sağlam kanıtlar.

Binlerce Yıllık Petroglifler linkime tıklayınız. 

Çiğdem Sarıgül – 2014